Bakan Işıkhan, sosyal medya hesabındaki paylaşımda, Hazine ve Maliye Bakanlığınca Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya ile Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki mükellefler için 30 Kasım 2023 itibarıyla sona erecek mücbir sebep halinin 30 Nisan 2024 itibarıyla sona ermesinin uygun bulunduğunu belirtti.
Depremden etkilenen illerdeki vatandaşlara desteklerinin süreceğini vurgulayan Işıkhan, şu bilgileri paylaştı:
"Söz konusu il ve ilçelerde, 6 Şubat 2023 ila 30 Nisan 2024 arasında verilmekle yükümlü olunan her türlü bilgi, belge ve beyannameler ile iş yeri kayıt ve belgelerinin SGK'ye verilme süresi 15 Mayıs 2024'e kadar uzatıldı. İş yerleri ile primini kendi ödemekle yükümlü sigortalıların 6 Şubat 2023'ten önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları ile 2023 yılı ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık, 2024 yılı ocak, şubat, mart aylarına ait prim borçlarının ödeme süresi 31 Mayıs 2024'e ertelenecektir.
Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya ile Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde afet kapsamında yer alan işveren, sigortalı ve hak sahiplerinin 7440 sayılı Yapılandırma Kanunu kapsamındaki başvurularını 31 Temmuz 2024'e kadar yapılabilmesine ve bu borçluların borçlarının ilk taksitini başvuruyu takip eden ay sonuna kadar, diğer taksitlerini ise bu taksiti takip eden aylık dönemler halinde ödeyebilmesine imkan sağlanacak."
Türkiye’de 4 evden sadece birinin konut sigortası var
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıcı etkisiyle sigortacılık sektörünün ezberinin bozulduğunu ve paradigmalarını değiştirdiğini söyleyen TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut, Türkiye geneli DASK zorunlu deprem sigortalılık oranının yüzde 59 olduğunu açıkladı.
20 milyon DASK zorunlu deprem sigortalısı olduğunu ifade eden Korkut, “Yaşayan poliçe sayımız ise 12 milyon civarında. 4 konuttan sadece biri DASK dışındaki ihtiyari konut sigortalı.
Zorunlu trafik sigortasındaki sigortalılık oranı ise yüzde 80 seviyesinde. Her 4 araçtan biri kaskolu. Yangın sigortalarında ise büyük sanayi işletmelerinde oran yüksek iken KOBİ’lerde oran yüzde 50 seviyelerinde. Yani iki KOBİ’den sadece biri sigorta yaptırıyor. Genel anlamda sigorta kapasite kullanım oranı yüzde 40 seviyesinde bulunuyor” ifadesini kullandı.
DASK’ta kapsam değişikliğinin gündemde olduğunu dile getiren Korkut, özellikle fon havuzunun daha da büyütülerek olası afetlerde reasürans kapasitesinin genişletilmesinin DASK’ın ödeme gücünü çok daha üst seviyelere taşıyacağını söyledi Gerçekleşebilecek hasarların daha hızlı ve etkin şekilde karşılanabileceğini belirten Korkut, “Bu fonlar reel sektör için sermaye piyasalarında uzun vadeli, uygun fiyatlı kredi sağlanmasına zemin hazırlayacak.
Vatandaşın sigortanın korumasından daha sık ve daha fazla faydalanmasını sağlayacak, toplumda sigorta bilincini artırarak, yaşanan felaketlerdeki ekonomik kaybın hızla telafi edilmesine hizmet edecek” diye konuştu. İklim değişikliğinin etkileriyle doğal afetlerin artmasının tüm dünya da olduğu gibi Türkiye’de de konut, yangın ve iş yeri sigortalarının önem kazanmasına neden olduğunu belirten Korkut, “Her deprem, doğal afet ya da yangınlar sonrasında sigortalılık oranı artıyor.
Ancak olması gereken kalıcı olarak sigortalılık oranının artması. Kamu, iş dünyası, sigorta şirketleri, biz aracılar hep birlikte sigorta bilincini tabana yaymak konusunda ciddi bir çaba harcamak zorundayız” dedi. Sigorta bilincinin oluşturulması için okul çağlarından başlanarak projeler yapılması gerektiğini söyleyen Korkut, KOBİ’lerin sigortaya olan ilgisini artırarak sağlam KOBİ’ler inşa edilmesinin önemini vurguladı.
Teşvik BES'e ilgiyi artırdı
Araç ve hasar onarım maliyetlerinin yükselmesiyle motorlu araç sigortalarının da (Kasko, zorunlu trafik ve ihtiyari sorumluluk) öne çıktığını vurgulayan Korkut,”Devlet teşvikinin yüzde 30’a çıkması ve toplumda farkındalığın artması nedeniyle de BES’e de ilgi artıyor. Sağlık enflasyonunun yüksek olması, sağlık riskinin artması neticesinde özellikle tamamlayıcı sağlık sigortaları da öne çıkarmaktadır.
Ayrıca ithalat, ihracat artışı ve nakliyattaki olası risklerin artışı nedeniyle nakliyat branşı sigortalarında da ciddi artışlar söz konusu” değerlendirmesini yaptı. Hasarlar sonucu en büyük sorunun poliçelerdeki teminatların eksikliği olduğunu belirten Korkut, Bu durum ciddi mağduriyetler yarattığından 7/24 ulaşabilir olan sigorta acentelerinden alınan teminat eksiği olmayan poliçelerle hasar vukuunda iyi, hızlı ve eksiksiz hizmet alınabileceğini vurgulamak istiyorum” dedi.